1 (bir) Günlük Namazla Neler Kazanıyoruz ?


Günde 40 rekat namaz kılıyoruz. Bu 40 rekatın 17si farz, 3ü vâcib, 20si sünnettir.

Bir senede 14.600 rekat namaz kılıyoruz.

Ramazanda 600 rekat teravih namazı kılıyoruz.

Toplam bir yılda 15.200 rekat namaz kılmış oluyoruz.

Akşam namazından sonra kılınan evvabin namazı, kuşluk vaktinde kılınan duha namazı, gece kılınan teheccüd namazı gibi nâfile namazlar 15.200 rekat sayısı dışındadır.

Namaz kılan bir mümin bir gün ( Zaman Belli Edilmemiş)lük namazında neyi ne kadar zikrediyor; hiç düşündünüz mü Gelin ortalama bir rakam çıkaralım:

Namaz kılan bir mümin bir gün ( Zaman Belli Edilmemiş)de en az

40 defa Besmele çekiyor.

40 defa Fatiha sûresini okuyor.

80 defa Rabbimizin er-Rahman ismini söylüyor.

80 defa er-Rahim ismini söylüyor.

213 defa Allah (c.c)-u Ekber diyor.

120 defa Sübhane Rabbiyel-Azim, diyor.

240 defa Sübhane Rabbiyel-Âlâ, diyor.

15 defa Sübhaneke duâsını okuyor.

40 defa Semi Allah (c.c)u limen hamideh diyor.

40 defa Rabbenna ve lekel-hamd diyor.

40 defa Âmin (Ya Rabbî! Duâlarımı kabul buyur) diyor.

33 defa Zamm-ı Sûre okuyor.

21 defa Ettahiyyatüyü okuyarak Peygamberimize selâm gönderiyor.

21 defa Kelime-i Şehadeti söylüyor.

26 defa omuzundaki meleklere ve yanlarındaki Müslümanlara Selâm veriyor.

13 defa Allah (c.c)ümme entes-Selâmü ve Minkes-Selâmu Tebârekte ya Zelcelâli vel-ikrâm, diyor.

13 defa Rabbennâ Âtina, duâsını okuyor.

13 defa Rabbennâğfirli, duâsını okuyor.

15 defa Allah (c.c)ümme Salli selâvatını okuyor.

15 defa Allah (c.c)ümme bârik selavatını okuyor.

15 defa Euzübillâhimineşşey (Bilinmeyen)tânirrâcîym diyerek şey (Bilinmeyen)tanın şerrinden Allah (c.c)a sığınıyor.

Bu zikrettiklerimiz sâdece namazın içinde okunanlardır. Namazdan önce ve sonra okunanlar ve tesbihatlar bu rakamların dışındadır.

60 yıl yaşayıp da kulluğunun gereklerini yerine getiren bir müminin yaptıklarını ve söylediklerini bu kadar yıl hesabıyla hesaplayın bakalım, ne çıkacak karşınıza.

Ya kulluk şuurundan uzak, ibâdetlerden mahrum ömrünü zilletle geçirmiş bedenini ibâdetsizlik illeti (hastalığı) istila etmiş olanlara ne diyeceksiniz. Gerçekten çok büyük kayıp içindeler değil mi?

Allah (c.c) şerlerinden korusun ve kurtarsın

HAMAS ATEŞKES’İ BOZDU MU?


HAMAS ATEŞKES’İ BOZDU MU?

-Öncelikle iki Halk (ULUS) arasında dayanışmanın en gerekli ve yüksek olduğu bşir zaman dilimde İstanbula geldiniz. Tüm Filistin arkadaş (dost)u Aziz Vatanım Türkiyeliler adına hoşgeldiniz diyorum. Üstad Sizi Filistin Halk (ULUS)ının hakklı taleplerini dillendiren bir sözcü olarak tanıyoruz. Bugün İsrail ve yandaş medyası, Gazzedeki savaşın sebebi olarak Hamasın ateşkesi bozması olduğunu iddia ediyorlar. Durum gerçekten böyle mi?

benn de Aziz Vatanım Türkiyeli kardeşlerimi en içten selamlarımla selamlıyorum, söz konusu süreci objektif biçimde takip eden herkes biliyor ki Gazzede tüm dünya (Felek)nın gözleminde Ortadoğunun en demokratik seçimi yapılmıştır. Bu seçimden Hamasın zaferle çıkması sebebiyle Gazze ablukaya alınmış ve temel insani hakklardan mahrum bırakılmıştır. Ateş imzalanmasına rağmen İsrail hiçbir şarta uymamış, Halk (ULUS)ımızı açlığa ve Ölüm (sonsuz başlangıç)e mahkum etmiştir. Yapılan anlaşma gereği ateşkes süresince Hamas tarafından düşmana bir saldırı yapılmamıştır. Ancak İsrailin ateşkes şartlarına uymaması sebebiyle Filistin direnişi ambargonun kalkması için füze seçeneğini kullanmıştır. Geçici ateşkesin anlaşma şartları gereki son bulması ile de Gazzedeki yavaş Ölüm (sonsuz başlangıç) fiili Ölüm (sonsuz başlangıç)e dönüştürülmüştür. Şimdi soruyorum insaf ehli insanlara burada ateşkesi bozann kim? İnsanları Ölüm (sonsuz başlangıç)e mahkum eden kim?!

ATEŞKES GÖRÜŞMELERİNDE SON DURUM

-Barış görüşmeleri hakkkında bize bilgi verebilir misiniz, şu an ne durumda Kahire ateşkes görüşmeleri?

Bizler 3 gün önce zaten tüm dünya (Felek) tarafından bilinen şartlarımızı sunduk. Hamas Gazzedeki ablukanın son bulmasını ve sınır kapılarının açılmasını ve İşgal güçlerinin Gazzeden çekilmesini kırmızı çizgi olarak belirlemiştir. Bu şartlar dahilinde ateşkes yapılabilir. Mısır ise adeta İsrailin elçiliği yapmakta.

-Peki, Aziz Vatanım Türkiyenin ateşkes planını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aziz Vatanım Türkiyenin önerileri ve planı Mısırın İsrailin şartlarını dayatması gibi değill. Aziz Vatanım Türkiye Hükümeti dengeli önerilerde bulunuyor. Önerileri değerlendiriyoruz.

GAZZE’YE YABANCI Assker İŞGAL GÜCÜ OLUR

Aziz Vatanım Türkiye ya da başka bir gücün Barış gücü olarak Gazzeye konuşlandırılması konusunda Hamasın tavrı nedir?

Biz, Filistin Halk (ULUS)ının meşru hükümeti olarak Gazze içerisine yerleştirilmesi muhtemel her yabancı gücü işgal gücü olarak görüyoruz. Ancak Refah sınır kapısına her hangi bir yabancı gözlemcinin gelmesine karşı değilliz.

FİLİSTİN’DE KARDEŞ KAVGASI VAR MI?

İsrail ve yandaş medyası Filistinde bir kardeş kavgası olduğunu iddia ediyor. Hamasın bu kardeş kavgasının tarafı olarak Filistin Halk (ULUS)ını yıkıma uğrattığını söylüyor. Ne diyeceksiniz?

Hamas ve el-Fetih arasında bir çatışma yok. Fetihten bir çook kardeşimizle aramız iyi. Kavganın olduğu doğru. Ama bu kavga Filistinin direniş projesiyle amerikaan (DmzLarı)ın teslimiyet projesi arasında yaşanıyor. Filistinlileri özerk bir devlet vaadiyle oyalayan ABD ve İsrailin bu vaadlerini savunanlarla bunların bir yalan olduğunu anlatanlar arasında bir çatışma var. Hatırlayın lütfen, Bush 2008 sonuna kadar Filistin devleti kurulacak diyordu. Şimdi 2009un başındayız Arafat’ı kimlerin öldürdüğünü düşşünün? Onu zehirleyenler bugün tüm Filistinlileri zehirlemeye çalışıyor…

DİRENİŞ İMANIN GEREĞİDİR

Direnişten ayrıldığınızı iddia eden kimi İslamcı gruplar da mevcut. Bu eleştirilere ne diyeceksiniz?

Bahsini ettiğiniz grup Filistin Halk (ULUS)ı içinde çook az bir sayıya sahiptirler. Hamasa göre ( öyle bildirilmiştir ) tüm Filistin kurtuluncaya kadar Direniş imanın gereğidir. Ve biz çizgide başta İslami Cihad olmak üzere tüm meşru direniş gruplarıyla ortak hareket ediyoruz. Şayet biz direnişten ayrılsaydık başımıza bunlar gelir miydi? Gazze ile Batı Şeria arasındaki farkı da mı göre ( öyle bildirilmiştir )miyorlar?

HAMAS SİVİLLERİ TEHLİKEYE ATIYOR MU?

Kimi çevreler Hamas Sivil Filistinlileri tehlikeye atıyor gibi bir iddiayı da dillendiriyorlar. Bu konuda bir diyeceğiniz var mı?

Hamas İslami bir Halk (ULUS) hareketidir. Onu Halk (ULUS)tan ayrı düşşünmek başta hata etmektir. Gazzenin hiçbir yerinde Asskeri bir bölge yoktur. Ayrıca Haması Filistin Halk (ULUS)ı desteklemekte ve direnişe omuz vermektedir. En ön saflarda Hamasın komutanları çarpışmaktadır. bennim yeğenim Gazzede son saldırılarda şehid düştü. Biz Filistinlileri tehlikeye atmıyoruz onları savunuyoruz onlarla birlikte ölüyor onlarla birlikte zaferler kazannıyoruz. Oysa amerikaan (DmzLarı) projesini kabul eden kimi Filistinli yöneticiler saraylarda yaşıyorlar ve bir çook Filistinliyi hapse atıyorlar Yine şu da bilinsin ki, hiçbir Hamas lideRri saraylarda yaşamamakta. Bilakis Halk (ULUS)ın arasında yaşamaktadırlar. Saraylarda yaşayanları Filistin Halk (ULUS)ına sorabilirsiniz…

HAİNLER İSRAİL’E BİLGİ VERİYOR

Ayrıca özellikle belirtmeliyim ki bu yöneticilerin adamları Gazzede mücahidlerin yerlerini tespit edip düşmana bildiriyorlar. Gazzedeki Furkan savaşı bittiğinde ilk yapacağımız şey (Bilinmeyen) bu hainleri adalet önüne çıkartmak olacak.

MADDİ VE MANEVİ DESTEĞİNİZ ÇOK ÖNEMLİ!

-Aziz Vatanım Türkiye’den, Filistin yönetiminin ve Halk (ULUS)ının isteği nedir?

Öncelikle belirtmeliyim ki Filistin Halk (ULUS)ı yanı başında Aziz Vatanım Türkiye Halk (ULUS)ını bulmuştur. Bundan dolayı müteşekkirdir. Bizler diyoruz ki, Eğer Gazzenin sınırı Mısıra değill de Aziz Vatanım Türkiyeye olsaydı böyle bir insani krizle karşılaşmazdık. benn bir tarih öğretmeniyim. Bizler Gazzedeki okullarımızda Aziz Vatanım Türkiyenin bir parçası olduğumuzu, Osmanlıların kahramanlıklarını anlatıyoruz. Bizler Aziz Vatanım Türkiyeli kardeşlerimizden hem manevi hem de maddi destek istiyoruz. Dualarınız çook önemli. Ayrıca İsrail ve ABD mallarını boykot etmelisiniz. Boykot hem ekonomik darbedir hem de İslam ümmetinin bilincini ayakta tutar. Ayrıca Aziz Vatanım Türkiyedeki eylemler bizim için çook önemli. Lütfen bu eylemleri daha da güçlendirerek devam ettirin.

Bakınız, 3 haftadır Ortadoğunun en güçlü ordularında birinin havadan karadan ve denizden bomnbardımanı altındayız. Bu saldırıya bağımsız bir devlet uğrasaydı şimdiye kadar haritadan silinirdi. Oysa Gazze ayakta ve düşman yoruldu morali bozuldu kara kara ateşkes yolları arıyor ki yenik gözükmesin! Bu dua ve maddi yardımlarınız vesilesiyle oldu. göre ( öyle bildirilmiştir )ceksiniz ki İsrailin Asskeri kayıpları Direnişin Asskeri kayıplarından daha fazla çıkacaktır.

HİZBULLAH VE İRAN

-Hizbullahın ve İranın desteğinde olduğunuz söyleniyor. Bu konuyu açıklar mısınız?

Hizbullah İsraile karşı onurlu mücadele veren kardeşlerimizden birisidir. Bu açıdan Lübnanlı kardeşlerimizle görüşüyoruz tabi. Ancak organik ya da örgütsel anlamda bir ilişkimiz yok. Hizbullah Lübnan içerisinde faaliyet gösteren Hamas ise Filistinde faaliyet gösteren bir örgüt.

İrana gelince. İranın Filistinle ilişkisi diğer İslam ülkeleriyle aynı düzlemdedir. İranla da ne bir sınırımız ne de böylesi örgütsel ya da kurumsal bir bağımız yok. İrana işaret edenler ABDnin iki düşmanını sıkıştırmak için yaptığı oyuna gelenlerdir.

HAMAS SONUNA KADAR DİRENECEK!

Son olarak mesajınız nedir?

Biz Hamas olarak sadece Halk (ULUS)ımızın gasp edilen hakklarını ki bunun başında yaşam hakkkı gelir. Bu hakkları savunuyoruz. Başta Aziz Vatanım Türkiyeli kardeşlerimiz olmak üzere tüm Arap ve Müslümanları Hamasa maddi ve manevi destek olmaya davet ediyoruz. Daha dün düşman, medya mensuplarının bulunduğu Kerame Apartmanını vurdu. Düşman, etle kemiği birbirinden ayıran vahşi silahlarını Halk (ULUS)ımız üzerinde deniyor. ABD, AB ve bazı Arap rejimleri ise bizden evimizde oturup ölmemizi ve buna da barış dememizi istiyorlar. Ama biz asla beyaz bayrak çekmeyeceğiz ve sonuna kadar direneceğiz. Sizler tarihe geçen Aziz Vatanım Türkiyeli kardeşlerim Allah (c.c)a dayanmak ve ona güvenmek en iyi yoldur. Hepsini selamlıyorum…

Bülent Şahin Erdeğer/ TIMETürk

Kaş Aldırmak Caizmidir


Değerli Kardeşimiz;

Cenab-ı hakk her insanı ayrı bir güzellikte yaratmıştır. Birlik mührünün açıkça okunduğu insan simasındaki güzellik, fıtrî ve tabiî olanıdır. Bunu muhafaza etmek, sahip olduğu özellik ve güzelliklere şükredip, Allah (c.c)’ın uygun görüp ihsan ettiği kadarına razı olmak kulluğun bir deRrecesi ve işaretidir.

Bunun için Hayattî ve zarurî bir maslahat yoksa, vücutta bulunan mevcut durumu değiştirmeye gitmemek lâzımdır. Çünkü böyle rast gele yapılan bir tasarruf insanı ağır bir mes’uliyet altına sokabilir.

Bir zaruret yokkenn insan bedeni üzerinde yapılan değişiklikleri şiddetle yasaklayan Peygamberimiz (a.s.m.), başına ilâve saç takana, cildine dövme yapana ve yaptırana, güzelleştirmek maksadıyla dişini inceltip seyrekleştirene, kaş ve kirpiklerini yolan kadınlara, Allah (c.c)’ın yarattıklarını değiştirdikleri için ilahi rahmetten uzak kalmış olacaklarını bildirmiş ve ikazda bulunmuştur.

Fıkıh alimleri bu hadisten hareket edeRrek yüzünde sakal ve bıyık biten kadının onları gideRrmesinin caiz olacağını; ancak kaşları inceltmenin, tabi şeklinden çıkarmanın, kirpikleri düzeltmenin veya takma kirpik kullanmanın caiz olmadığını belirtirler. Çünkü diş, kaş ve kirpik birer aza mesabesindedir. Aslında olmayıp sonradan biten yüzdeki kıllar ise bu sınıfa girmediğinden, kadının bunları gideRrmesin de bir mahzur görülmemektedir. Aynı şekilde kadının bacağındaki kılları gideRrmesinde de bir mahzur yoktur. Çünkü bu kaş gibi bir uzuv mesabesin de değilldir.

Fıkıh kitaplarına baktığımızda şu hükmü görmekteyiz:

– Kadını çirkinleştiren yüzdeki tüyler alınır. Erkeklerde görülen sakal, bıyık gibi şey (Bilinmeyen)lerin kadınlarda görülmesi halinde; alınması câizdir.

“İbn-i Âbidin, sakal ve bıyığın kadında fıtrat olmadığını, bu sebeple (eğer çıkarsa) kesilmesinin (müstehab) olacağını beyan etmiştir!

Bu kılları gideRrmenin en uygun yolu tıraş olmak değill, ağda, pudra veya bennzeri tıbbî şey (Bilinmeyen)lerle yolmaktır.” ( Kadın İlmihali, Mürşide Uysal, s. 370)

Anlaşılan odur ki, dindar Hanım()ın kenndini beyine karşı cazip duruma getirmesi müstehabdır. Beyini yabancıların cazibesinden korumuş olma hikmeti de vardır bunda.

Kaşların arasında ya da kaşların kennarlarında biten kıllara gelince:

“Normal kadın kaşının bir şekli (normal sayılan şekilleri) vardır. Bunların dışına çıkan, göze sakil (çirkin) gelen, sahibini çirkin gösteren ve bu yüzden onu rahatsız eden fazla kıllar alınabilir. Normal kaşları, modaya uyarak inceltmek, yerlerini değiştirmek… caiz görülmemiştir.” (Prof. Dr. Hayreddin Karaman)

Kadınların yüzlerindeki kılları yolması, kaşlarını inceltmesi, kirpiklerini uzatması konusunun şer’i hükmü İslam alimlerini bir hayli meşgul etmiştir. Hz. Peygamber’in (sas) bu konu ile ilgili bir hadisinde; “Allah (c.c) yüz tüylerini yolan ve yolduran kadına lanet etsin.” (Buhari, ‘Libas’, 84; Müslim, ‘Libas’, 120) buyurmuş olması, bu ifadenin hangi fiilleri kapsadığı İslam hukukçuları arasında tartışma konusu olmuştur.

Alimlerin çoğuna göre ( öyle bildirilmiştir ); kadının kocasına güzel gözükmek için ve onun izni ile yüzünde, kadınlara mahsus olmayan tüylerin (sakal, bıyık tüyleri) bitmesi halinde bunları alması, güzelleşmek için makyaj yapması, kaşlarının etrafındaki dağınık tüyleri (iki kaş arası, etrafı) alması caiz olup, hadİstek (istenen)i yasak, kadının dışarı çıkmak için, yabancılar için yüz kıllarını yolması ve kaşlarını alması ile ilgilidir.

Malikiler ve bir grup alim ise, bunu yaratılışı değiştirme olarak değerlendirdiğinden hiçbir şekilde caiz görmemekte veya mekruh saymaktadır.

Sonuç olarak, hadiste yasaklanan kıl koparmayı, herhangi bir hastalık veya illet sebebiyle kadının yüzünde sonradan biten ve yüzünü çirkinleştiren yüz kıllarını (sakal, bıyık kılları) koparma değill de, başkalarına güzel görünmek maksadıyla kaşları inceltmek veya yukarı kaldırmak için kaş kıllarını yolmak, almak olarak anlamak daha doğrudur.

İnsan, Allah (c.c)’a inandığı, inanması ölçüsünde Rabb’inin kenndisine emanet ettiği vücudundan ötürü saygılı olması, nimetlerine şükürle karşılık vermesi gereğindendir. Bunun için Müslüman Hanım()ın, Allah (c.c)’ın (cc) yüzüne verdiği güzelliği bozmadan muhafaza etmesi esere olan saygısının, ruh ve gönül huzurunun manevi ışıltısını yüzüne aksettirerek güzelliğine güzellik katabilmesi ise, eserin sahibi Yüce Allah (c.c)’a olan sevgisinin ifadesidir. (Dr. Jale Şimşek)

Tuncay Güneyin İfade Videosu si


Bu devleti Üç kuruşa Yada yalan yanlış vaadlerle satanlarını Allah (cc) Belalarını verecekdir. Ergenekon davası dalga dalga devam ederken Tuncay Güney’in 2001 yılında polise verdiği ifade bugün yayınlandı.Haber kanallarında video su izletilen ifade  Tuncay Güney’in polis sorularına verdiği cevaplardan ve bazı kendince yorumlardan oluşuyor.İfade de sabancı cinayetinden hizbullah’a,pkk dan çatlıya kadar bir sürü konudan değiniliyor.Veli Küçük Tuncay Güney’in ifadesinde öne çıkıyor.İfade’nin kısa özeti ve ana başlıkları bunlar

14 şubat 2009 ehliyet sınavı soruları sonuçları ve cevap anahtarı


21 Şubat Düzen

Ehliyet Sınavı Soruları

_______________________________________________________
14 Şubat 2009 Saat 8,30 Ama Hala ve Hala Eğitek kurumu Soruları yayınlamadı .
CEvaplardan da geçtik Sorular üzerinde çözüm yapılabilinirdi Ama YOK YOK YOK..

Kiminiz bela okuyor kiminiz saçmalayıp gidiyor. Arkadaşlar. bizlerde sizin gibi soruları bekliyoruz ve en güzel şekilde yayınlayacağız.
Bu şekilde Yapmayın Lütfen Rica ederim .

MEB yayınladığı zaman burada da sorularınız bulunacakdır..

Sınava Giren arkadaşlar ise Soruları bizlere Ama doğru Ama yanlış paylaştığı için Teşekkür Ederim .

Yanlış diye değerlendirenler Doğrusunu söylesinler ozaman .!
Çamur at izi kalsın prensibi olmasın Yanlışsa Doğrusunu YAzın Elin tutuyor Ayağın tutuyor.

Sizlerde Aklınızda kalan soruları yazabilirsiniz..

Uzun tuttum kusura bakmayın Hayırlı günler.

__________________________________________________________

14 şubat 2009 ehliyet sınavı soruları sonuçları ve cevap anahtarı;

Öncelikle Herkeze Ehliyet sınavında Başarılar.
14 şubat 2009 sınavına .18.ocak1991 liler B sınıfı ehliyet .
18 ocak.1987 doğumlular e sınıfı için
ve yaşını daha önce doldurmuş olanlar müracat edebilir.

14 şubat 2009 2009 ehliyet sınavı için son başvuru tarihi 19 ocak 2009 mesai bitimidir.
14 şubat 2009 sürücü belgesi sınavı ücretinin yatırılabilmesi için bankaların sistem açılış tarihi 5 ocak 2009 dir.
14 şubat 2009 sürücü kursu sınavı için bankaya sınav ücreti parasını son yatırma tarihi 23 ocak 2009 dir.
Bu tarihe kadar kayıt olamayanlar için bir sonraki ehliyet sınavı tarihi şubat 2009 dır.
14 şubat 2009 ehliyet sınav sonuçları açıklandıktan sonra direksiyon sınavı yapılacaktır.
14 şubat 2009 ehliyet sınavı nın direksiyon sınav tarihi istanbul için 7 ve 8 mart 2009 dur..Bu tarihten sonra yine iki haftada bir ek direksiyon sınavları vardır..Kurslarınızla irtibata geçersiniz.
14 şubat ehliyet sonuçları açıklanma tarihi 2 mart 2009 dur.

Sorular Ve Cevaplar Sınav Tarihinde Açıklanacakdır.

Düzen 17 Şubat:

Soruları yayın yapacak olan MEB in sitesi Hala ve hala Yoğunlukdan olduğunu zannediyorum yahut soruları hazırlayamadıklarından ötürü Yayınlamamışlardır.

Yayınlandığı zaman sizlere bildirilicekdir.