Türkiyede 36 milyon internet kullanıcısı mevcut


“Gidecek Yermi Arıyorsun Hemşerim”
Başlığı altında siz ne beklerdiniz bilmem, ben günümüz internet teknolojisinin Türkiyede nasıl kullanılmaya çalışıldığından birazda olsa bahsetmek istiyorum dilimin de kıvrıldığı kadarıyla..
İnternet teknolojisi Türkiyeye öncelikle iş amaçlı ve kültür(eğitim) amaçlı yerleşime başladı. Tabi yaşlıca olanlarınız bu tarihleri çokda iyi hatırlıyorlardır. iyice gelişime uğrayan internet teknolojisi her eve Bilgisayar kampanyalarının ardından son yıllarda HER EVE İNTERNET kampanyalarıyla hemen hemen her eve girecek kadar oldu. Rakkamlarla ifade etmeye kalkar isek Türkiyede 36 milyon internet kullanıcısı mevcut. Bunların %90 ı her akşam interneti kullanıyor.. Hiç düşündünüz ? sadece Türk devleti olarak interneti ne amaçlı ve hangi Konularda kullanıyoruz ? Şöyle karşınıza bilgisayarı alıp bir kaç saat konuşmanızada gerek yok.. bir kaç dakka mukayese ederek; “- Ben seni neden Aldım(aldırdım), ne amaçlı kullanmayı hedefledim, şu anda nasıl kullanıyorum ?”
Çok çarpıcı bulguları görebilmeniz hayal kırıklıklarınada sebeb olsa, biz bu mereti iyi yada kötü, bilinçli veya bilinçsiz kullanıyoruz kullanacağızda..

Türkiyede bir kısım insanların kullandığı Grup kurulan siteler bazında tekelin olmaması sizce ne kadar iyi veya ne kadar sorun çıkartıcı bir durum ? Bakıyorsunuz bazı gruplaşma sitelerinde amaç, yol, düzen ve BAŞ oluşumları işin başında çok güzel ve yerli yerinde giderken, hangi nedenler birrinden birine çelme takıp diğer etkenleride (amaç, yol, düzen ve BAŞ) sırasıyla deviriyor ?
Arkadaşlık ortamları, Kardeşlik davaları (hikaye hepsi), toplu eylemler, giderek büyüyen sorunları kendi aralarında saçmada olsa sorun türetmeler ve mutluluk ifadeleri (Hiç olmazsa mutlu olabiliyoruz), oluşan hatanın giderilmesi için çareler gibi insanlarımızın aç olduğu ortamlar oluşturmak gerçekden gurur verici aslında, hele hele bizim milletimizin dert anlama stilinde.
Sorunu olan birisi ,derdini kardeşine veya diğer arkadaşına, yanında bulunanlara paylaşmaya kalktığı zaman alacağı cevaplar iç açıcı olmadığı zaman vayyy oranın haline..! Bir sorununu Paylaştığı zaman eğer sorumlu kişi sorunu da göremezse , Vay dertlimin derdine 🙂 Herşey un ufak, çanak çömlek paramparça, alıyorum çantamı ve bu mekanı terkediyorum..! Hani derlerya enson Tv kanallarını değiştirirken yılmaz Erdoğan abimizin programında izlemiştim; “- ÇOK TA TIN.!” geride bırakılanlar zaten yok ise giden çok rahat gider ardına bile bakmaz arkadaş. Arkadaşlık kardeşlik davalarını bizim milletimiz bu kadar güzel gütmesine rağmen, kendimizi anlatırken beş paralık şevkatimiz ve kardeş-arkadaş değerimiz yokmu dememiz lazım ? Bu kadar basit olmayalım inş. Bunlar internet teknolojilerinin bizleri aldattığı sanal alemde, günceme taşıdığımız estanteneler. Bu kadar basit durumları güncelliğe taşımayalım. KArşında muhattabın bir veled de olabilir bir paşabeyi bunlar hiçkimseyi ilgilendirmediği gibi güzel sözler kadar lakayit sözlerinde arkasında durmasını becermemiz lazım.

Gündelik bir sorununuzu kendi aranızda paylaştığınız gibi buralardada paylaşıyoruz ama buradaki sorunu gündeme taşırsak sizce ne kadar ileri görüşlü ve zeki olabiliriz soruyorum size.. Aklımızı en doğru şekilde kullananlardan olalım inş.

Murat Aydemir.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü [ Tarihcesi, Olayları, Yaşananları, Kutlaması, Eğlencesi,]


Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı. “Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programından Türkiye’nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984’ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından “Dünya Kadınlar Günü” kutlanmaya başlandı. ( Keşke Başlamasaydık )

Dünya Kadınlar Gününün Kısaca Tarihcesi.
8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı.
Katılanların da gözleri sanki Yaş yerine kan aktı.

26 – 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi. Vatana Millete Hayırlı uğurlu olsun inş.

İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı ve değişen tarihlerde fakat her zaman ilkbaharda kutlanıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921’de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda gerçekleşti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde kutlanması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde de kutlanmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak kutlanmasını kabul etti. Birleşmiş Milletler’in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York’ta ölen işçilerin anısına yapıldığının yazılmamıştır[1].
Bizde Onların Anısına Yapmayacağız sanırım.

Kadına karşı şiddet ve 2007 itibariyle dünyadan veriler [değiştir]

“Kadınlara ve kız çocuklara karşı şiddetin dokunulmazlığına son”
BM’nin güne özel logosu.
Kadınlara karşı şiddet dünyada en yaygın, ancak en az cezalandırılan suçtur.
Tahminlere göre 113 ile 200 milyon arasında kadın demografik olarak “kayıp” (yok) görünmektedir. Ya doğar doğmaz öldürülmüşler (erkek çocuğun kız çocuğa tercih edilmesi) ya da erkek kardeşleri ve babalarıyla eşit derecede gıda ve tıbbi olanaklara ulaşamamışlardır.
Fuhuşa zorlanan ya da bunun için satılan kadınların sayısı yılda 700.000 ila 4.000.000 arasındadır. Cinsel kölelik düzeninden elde edilen kazançlar yılda tahminen on iki milyar dolardır.
Küresel olarak, on beş ile kırk beş yaş arası kadınlar, kanser, sıtma, trafik kazaları ve savaşlardan daha ziyade, erkek şiddetinin sonucu hayatını kaybetmekte veya sakatlanmaktadır.
En az üç kadından biri dövülmüş, cinsel ilişkiye zorlanmış ya da hayatı boyunca başka türlü suistimal edilmiştir (tecavüz, kötü davranış). Genellikle, suistimal eden kişi aileden bir üye ya da kadının tanıdığı bir kimsedir. Ev içi şiddet, bölge, kültür, etnik köken, eğitim, sınıf ve din ne olursa olsun kadınlara karşı en yaygın suistimal şeklidir.
Dinsel, kültürel vb. nedenlerle yılda iki milyondan fazla kız çocuğunun genital organlarına hasar verilmektedir (kadın sünneti). Bu oran, 15 saniyede bir kız çocuğudur.
Sistematik tecavüz yeryüzündeki birçok çatışmalarda bir terör silahı olarak kullanılmaktadır. Ruanda soykırımı (1994) esnasında 250.000 ila 500.000 kadının tecavüze uğradığı tahmin edilmektedir.
Araştırmalar, kadına karşı şiddet ile HIV virüsü arasında yükselen bağlantıyı göstermekte ve HIV bulaşmış kadınların daha fazla şiddete maruz kaldıklarını, şiddet kurbanlarının da HIV bulaşma risklerinin daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.

Dünya KAdınlar Hakkında Yazacaklarım Bu kadar. ASlında Kaynakcaları da Göstermek isterim Lakin vikipedia Güzel Güzel göstermiş zaten izde merak edersniz bu yazının kaynaklarına nerelerden alıntı yapıldığına tek tek bakabilirisiniz.
Kaynak: Vikipedia

Düzenleyen : YasamKadin

Başlık :8 Mart Dünya Kadınlar Günü [ Tarihcesi, Olayları, Yaşananları, Kutlaması, Eğlencesi,]

En sonunda: GoogLe (arama motoru)’ın popüler hizmetlerinden biri olan Translate, Artık bizim dilimizi de konuşuyor.


En sonunda: GoogLe (arama motoru)’ın popüler hizmetlerinden biri olan Translate, Artık (gayrı) bizim dilimizi de konuşuyor.

GoogLe (arama motoru)’ın sunduğu web tabalı hizmetlerden biri olan “GoogLe (arama motoru) Translate”, Artık (gayrı) Türkçe desteği de sunuyor. Hizmet, çevrimiçi bir sözlük göre ( öyle bildirilmiştir )vi görüyor ve istenirse tek bir kelime(kelam)yi, bir paragrafı yahut linkini gösterdiğiniz web sitesini istediğiniz dile çevirebiliyor.

Şimdiye kadar birçook dil desteği sunulmuştu, fakat Türkçe desteği eksikti. Bundan sonra aralarında Türkçenin de bulunduğu 40 dil arasında çeviri yapılabilecek. Yabancı dildeki bir kelime(kelam)yi ya da paragrafı Türkçeye çevirtebileceğiniz gibi, Türkçe bir kelime(kelam)yi ya da paragrafı da yabancı bir dile çevirtebilirsiniz.

GoogLe (arama motoru) Translate hizmetine buradan ulaşabilirsiniz

Livni Köpeğinden Türkiye’ye “saygı” uyarısı


Devlet radyosunda konuşan Livni, “Türkiye ile önemli stratejik ilişkiler içindeyiz. Bu nedenle, sokak gösterilerine ve Gazze ile ilgili yayınlanan çok sert görüntülere rağmen Türkiye’nin İsrail’e saygılı olmasını bekliyorum” diye konuştu.

“Her şeyi tamir etmek mümkün” diyen Livni, sözlerini, “Birbirimizle konuşmalıyız. Her şeyi masaya yatırmalıyız; sadece ortak çıkarlarımızı değil, görüş ayrılıklarımızı da hesaba katmalıyız” diye sürdürdü.

“Hamas ve İran’ın bütün bölge ülkeleri için sorun olduğunu” savunan İsrail Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin “farklı şekilde tutum almasından” ve 2006 seçimlerini kazandıktan sonra “Hamas heyetini kabul eden ilk ülke” olmasından üzüntü duyduğunu belirtti.

Ah türkiyem Ah 2009 Geldi ve Hala Senle Oynanıyor Ocak 31, 2009


Ah türkiyem Ah 2009 Geldi ve Hala Senle Oynanıyor  Ocak 31, 2009

Ah türkiyem Ah 2009 Geldi ve Hala Senle Oynanıyor Biz osmanlıdan Nasıl bir Ülke TeslimAlmışız Meğer? Atatürkün İnşaa ettiği Aziz vatanım Ne günleride görecekmiş.. Yıllarca ülkemizde oynanan oyunlar, çizilen haritalar, hazırlanan planlar meğer ne kadar çokmuş ve örgütlenmiş kii; Bu örgütler içimizde ve herkezin güvendiği o bu şu..! Acaba diyoruz oda mı bunlardan budamı bu işe bakıyor? Türkiyem o kadar Güzel bir Ülke ki! Tüm milletin fantezilerini kabartan hayallerin, miğdesinde olmasını istediği üretim randımanının aslında full olan nimetlerin, Gelecekde bile uzuuuunca yıllar altyapı ve giderleri karşılayacaı maden yataklarının, coğrafi koşum (jeopolitik) yapısıyla harikamsı bir ülke ki diğerlerinin gözü başka kerkenezlerin leşkargası gibi tepemizde dolaşmaları mantıklı aslında. Amma .! Biz neden bunlar görmemezlikden geliyoruz? Alışveriş ederken yerli mal yerine ital malları yeyliyoruzz ( -Amannn bunun asiti yok Diğerini kullanamıyorum, İki günde kırılırlar vs.vs.vs) ve mazeretler üretiyoruz? Türk ulusunun birbirlerine ihanetini neden dünyaca kahkahalar ardında izlenmesine izin veriyoruz? Dün Davos zirvesinde Türkiye Cumhireti başbakanı Recep Tayyip Erdoğana yapılan saygısızlığı Tüm türkiyeye yapılan bir saygısızlık olarak neden algılamıyoruz? bir kaçı çıkmış “-Mızıkcı, Oyun bozan, Yakıştıramadık, terketmemeliydi, yapmamalıydı, etmemeliydi ” Gibi yakıştırılamayan cümleler sarfederken neleri hedefliyorlar? ekmeğe sürülecek beyni olmayan insnalar türkiyesini bu kadar mı savunuyorlar. gelin Görün bir milli maç olsun OOO herkez Türkiyem canım benim Türkiyem kanım benim Lay Lay lom.. silahlar tüfekler çatılarda bilmemnerelerde .! Dün orada olan hadise bizim için Galip geldiğimiz bir zafer değildir, Bu şekilde algılamayın. Tabiri Caiz se Bizim maçımız bizim gollerimizin Nerede olacağını sizler daha iyi biliyorsunuz bunu da yazacak değilim. Erdoğanın yerinde olsaydınız siz ne Yapardınız Okuyucu kardeşlerim ? Elinizde 14 lüyle Perezi başından vururdum diyenleriniz vardır heralde. yada tekme tokat moderatör olan Ermeni şerefsizini gebertene kadar döverdim diyenlerinzde vardır sanırım ama bunlar Uygar bir milletin yapmayacakları yapmaması gerektiği ve barbarlığa giren eylemler olduğundan başbakanın elinden gelenin en iyisini yaptığına inanıyorum. Bir resim güzel yapılabilir. Evet ama o resime rutuş olsaydı daha da güzel olabilirdi denen daha çok fikir de çıkar. Artık resim çizildi rutuş olsaydı olmasaydı tartışması ve yanlışlık doruluk kavgası sağcılık solculuk meselelerini aşmamız gerekir Mevzu türkiye oldukdan sonra.

Murat Aydemir.